Liseye ilk adım olacak yükseköğrenim liseye giriş sınavı ile birçok öğrenci son viraja bu hafta başından itibaren adım attı. Her öğrencinin sınava yüklediği anlam, sınavdan ve kendisinden beklentileri, hedefleri değişim göstermektedir. Bu durumdan kaynaklı olarak sınav esnasında, öncesinde ve sonrasında kaygıları veya stres düzeyleri de farklılaşmaktadır. Sınava bir çok anlam yüklendiğinden kaynaklı olarak YGS sınavına girecek çoğu öğrencide bir miktar kaygı ve stres yaşamaları olası bir durumdur. Hatta yaşanan az miktarda kaygının öğrenciyi motive edebilir. Ancak her zaman belirttiğimiz gibi yaşanan kaygı ve stres düzeyi çok önemlidir. Denemelerde, derslerde oldukça başarılı olan birçok öğrenci sınav öncesi ve sınav sırasında kaygı veya stresini kontrol altına alamadığı için sınavdan beklediği başarıyı elde edememekte ve bunun sonucunda ise psikolojik problemler yaşayabilir.
SINAV SÜRECİNİN DAHA SAĞLIKLI GEÇEBİLMESİ İÇİN ÖĞRENCİLERE VE AİLELERE ÖNERİLER
- Öncelikle bugünden itibaren defter ve kitapları kapatıp öğrencinin kendisine vakit ayırması yapılacak ilk adımlardan biridir. Sevdiği aktiviteleri yapması, mutlu olduğu insanlarla birlikte olması, temiz havada yürüyüşler yapması ve beslenmesine dikkat etmesini öneririz.
- Öğrencilerin sonuca değil de sınav anına odaklanmaları çok önemlidir. Hiç görmediğiniz sorular karşısında kaç alacağınızı, hangi okulu kazanacağınızı, sınavın nasıl geçeceği gibi soruları hem öğrencilerin hem de velilerin düşündüğü ve merakla beklediği şeyler olmaktadır. Geleceği düşüncelerimizle kontrol etmeye çalışmak bize daha çok kaygı verebilir. Burada önemli olan sadece sınav anına odaklanmaktır.
- Daha önce girdiğiniz sınavlar ile gireceğiniz sınavdaki olası performansı düşünüp kıyaslamalar yapmayın. Keşke şu konuya biraz daha ağırlık verseydim, önceki sınavım daha iyi olsaydı gibi cümleler tıpkı geleceği düşünmek gibi kaygı düzeyinizi arttıracaktır
- Sınav gününü diğer günlerden daha farklı bir hale getirmekte doğru değildir. Çok büyük kahvaltı sofraları, eşin dostun akrabanın o gün öncesinde veya sabahında sınava kadar öğrenciyi bırakmaları öğrencinin yine kaygısını arttırabilir. Bu günün tıpkı diğer günler gibi olduğunu sadece sınava gireceğini ona yansıtmak önemlidir.
- Sınav öncesinde mutlaka ağır olmayan, her zaman yediği gibi yiyeceklerle kahvaltı edebilir.
- Çocuğunuzun negatif düşüncelere odaklandığını fark ettiğiniz anda ona eleştirel değil anlayışlı yaklaşarak bu düşünceleri daha gerçekçi ve pozitif hale getirmeye çalışabilirsiniz.
Öğrenciler bu süreci aileleriyle birlikte yaşadıkları için öğrencilerde olduğu kadar ailelerde bu süreci stresli ve kaygılı yaşayabilirler. Hatta bazen gördüğümüz ailelerin öğrenciden daha kaygılı olduğudur. Sevgili aileler; nasıl ki mutluluk bulaşıcıysa; mutlu olan insanların varlığı bizi pozitif yönde etkiliyorsa; kaygı ve stres de bir o kadar bulaşıcıdır. Çocuklarınız sizin stres ve kaygınızı bir sünger gibi çeker ve emer. Çocuğunuz sizdeki kaygıyı ve stresi görüp, hissedip daha çok endişelenebilir. Çocuğunuzda başarılı olup olmama endişesi daha çok artar ve sınava odaklanmak yerine anne babanın düşüncelerine odaklanır. Yaşantımızda kendimizi çıkmazda hissedip stres ve endişemizi kontrol altına alamadığımız zamanlarda güvenli bir limanımız ve bizi rahatlatan, anlayan kişilerin varlığı kişiye huzur vererek kendini güvende hissettirir. Bu yüzden sevgili anne ve babalar kendi kaygınızın farkında olup bu kaygınızı normal seviyeye indirip kontrol altına alarak çocuğunuza çok fazla yansıtmamanızdır.
Sınava girecek olan tüm öğrencilere en içten dileklerimle başarılar dilerim. Sevgi ve sağlıkla kalın.
Uzm. Psikolog Elif ÖZDENİZ