Öğrenci Veli Derneği (Veli-der) Denizli Şube Başkanı Elif Bekçi yaptığı yazılı açıklamada MEB’i ve 2021-2022Eğitim-Öğretim yılını eleştirdi.
Yapılan açıklamada şunlara yer verildi;
Geride bıraktığımız eğitim öğretim yılına genel olarak baktığımızda, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle yoksulluğun toplumun tüm kesimlerinde (işçi, çiftçi, esnaf, memur, işsiz…) derinleştiğini ve bunun eğitime olumsuz yansımalarını görüyoruz. Anne babalar çocuklarına harçlık verememekte, beslenme çantalarına bir dilim ekmekten başka bir şey koyamamaktadırlar. Çocuklarımız kantinlerde 2,5 ila 4 TL aralığında olan 500 ml suyu alamadığı için su ihtiyaçlarını sağlıksız olan tuvalet çeşmelerinden karşılamaktadır. Yetersiz ve dengesiz beslenmeleri nedeniyle çocuklarımızda algı düşüklüğü, bilişsel yetilerinde gerileme, fiziksel gelişimlerinde yavaşlama, kansızlık gibi birçok sağlık sorunları yaşamaktadırlar.
Çocuklarımız, bu eğitim sisteminden kaynaklı olarak evlerinden uzak bölgelerde okula gitmek zorunda kalmaktadır. Dolayısıyla eğitime ulaşabilmek için servis kullanmak zorundadırlar. Servis araçlarının denetimsizliği ve servis şoförlerinin eğitimsizliği kazalara yol açmakta ve çocuklarımızın yaşamlarına mâl olmaktadır. Geride bıraktığımız eğitim öğretim yılı bunun acı örnekleriyle doludur.
Köyde yaşayan çocuklarımızın okullaşma oranının düşmesinde en önemli uygulama taşımalı eğitimdir. Köy okulları açılmalı ve taşımalı eğitime son verilmelidir.
Depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yıkılan okulların çok uzun zamandır yapılmadığını görüyoruz. Bunun gerekçesi olarak ödeneksizlik nedeniyle ihalelerin iptal edildiği duyumlarını alıyoruz. Ancak diğer taraftan Maarif Vakfına 2 Milyar Liranın da Bakanlık bütçesinden aktarıldığını biliyoruz.
Eğitim öğretim faaliyetlerini yürütmek devletin asli görevidir. Devlet bu görevini Milli Eğitim Bakanlığı aracılığı ile yerine getirir ve bu görevini hiçbir kuruma, dini/siyasi yapıya ve kişilere devredemez; devredilmesi eğitim öğretim birliği yasasını ihlaldir. Tarikat, cemaat ve dini vakıflarla yapılan protokoller gereği; eğitim formasyonu olmayan, eğitim bilimine uzak kişiler okullarda çocuklarımızın beyinlerini yıkamaya çalışmaktadır.
Çocuklarımızın barınma sorununa özellikle kayıtsız kalan Bakanlık, onlara dini yapıların yurtlarından başka seçenek bırakılmamaktadır. Devlet yurtları da dini yapıların yurtlarından farklı değildir. Son zamanlarda bu yurtlarda, intiharlar, şüpheli ölüm olayları artmıştır.
Çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak gibi bir hedefi olan ülkenin, bu hedefe ulaşmasının tek yolu laik, bilimsel, kamusal, parasız eğitimdir. Ancak görüyoruz ki, eğitim bilimine aykırı olduğu halde zorunlu din eğitimi ana sınıfları seviyesine kadar indirildi.
Mesleki ve teknik eğitimi iyileştirme adı altında hayata geçirilen MESEM projesiyle çocuk emeğinin sömürülmesi yasal hale getirilerek meşrulaştırılmaktadır. Bu projeyle asıl amaçlanan, çocuklarımıza mesleki ve teknik eğitim vererek onlara meslek edindirmek, iş güç sahibi yapmak değil, çocuk emeğinin sömürülmesinin önünü açarak sermayeye ucuz işgücü sağlamaktır.
Milli Eğitim Bakanlığı; yaşadığımız bu sorunlara, eğitimin bileşenleriyle birlikte ortak akılla çözüm üretmek yerine, her zaman yaptığı gibi “en doğrusunu ben bilirim” mantığı ile hareket ederek yaşanan sorunları krize dönüştürmüştür.
Bugün çocuklarımız karnelerini aldılar. Veli Der olarak bugün biz de Milli Eğitim Bakanlığına karne veriyoruz. İşte Milli Eğitim Bakanının karnesi:
BAŞARISIZ DERSLER:
Karşılaştırmalı Çağdaş Eğitim Sistemi, Ölçme ve Değerlendirme, Kamu Maliyesi ve Toplumsal Fayda, Demokrasi ve İnsan Hakları, Laiklik ve Bilim Uygulamaları, Etik Eğitimi, Çevre ve Doğa Sevgisi.
BAŞARILI DERSLER:
Talan ve Yalan Ekonomisi, Eğitimde Özelleştirme Uygulamaları, Değerler ve Din İstismarı Edebiyatı, TOKİ Mimarisi ve Rant Ekonomisi, Eğitimde Kadrolaşma ve Partizanlık Uygulamaları, Tarikat-Ticaret-Siyaset Döngüsü
Bu karne verileri doğrultusunda, 2022-2023 Eğitim-Öğretim yılında; Bilimsel, Laik, Demokratik, Kamusal Eğitimin sağlanması konusunda çalışmalar bir an önce başlanmalı, Eğitimin bütün bileşenleri (eğitim sendikaları, eğitim dernekleri, veli dernekleri, eğitim bilimcileriyle v.b.) bu çalışmaların içerisinde yer almalıdır.