Nöbetçi Eczaneler
Dernek Başkanı Elif Bekci velilerin sesini durmak için yazılı bir açıklama yaptı. Bekci açıklamasında şunlara değindi;
Salgın sürecinin ardından ülkemizdeki ani ekonomik değişim ile birlikte derinleşen yoksulluğun, biz veliler ve çocuklarımız üzerindeki yıkıcı etkisi gün geçtikçe kendini daha da hissettirmektedir.
Biz veliler çocuklarımızın cebine harçlık koyamamakta, verebildiğimiz harçlıklar ise çocuğumuzun okuldaki bir gününde sağlıklı ve yeterli beslenmelerine yetmemektedir. Birkaç ay öncesine kadar en kötü olasılıkla ekmeğin içine peynir ya da kaynamış yumurta ile okula gönderilebilen çocuklarımızın yanlarına artık ne koyacağımızı düşünüyoruz. Yoksulluk, işsizlik, zamlarla birlikte yüz binlerce çocuk örgün eğitim dışına çıkmıştır.
Sağlık emekçilerinin yakın zamanda gerçekleştirdiği ve kamuoyuna sunduğu araştırma sonucu, çocuklarımızın beslenme bozuklukları nedeniyle yaşadıkları sağlık durumlarının vahametini çok net ortaya koymuştur. Örneğin ülkemizdeki her dört çocuktan birinin kilosu çok düşüktür, kız çocuklarının yüzde 85’i, erkek çocuklarının ise yüzde 68’i kansızlıkla mücadele etmektedir. Çocuklarda gözlenen bir diğer tehlike ise potansiyel kalp hastalığına yatkınlıklarıdır.
Yeterli dengeli ve sağlıklı beslenemeyen çocuklarda görülecek olası sonuçlar;
Fiziksel, ruhsal sağlık sorunları ile bilişsel yeti kayıplarıdır. Yani daha fazla bebek ve çocuk hastalıkları, hatta ölümleridir.
Çocuklarımız da okulda başarısızlığı, bunun sonucunda da okul terkleri demektir. Kısaca yarınını kaybetmiş bir Türkiye’dir.
Bizler anne babalar olarak şu cümleyi kullanmaktan çok üzülüyor ve utanıyoruz ama “çocuklarımıza çocukluklarını yaşatacak güvenilir ve sağlıklı bir yaşam kalitesini ekonomik krizle derinleşen yoksullaşma nedeniyle artık sunamıyoruz.”
Öğrenci Veli Derneği olarak siyasi iktidara, kamu yöneticilerine ve yerel yönetimlere acil çağrımızdır;
Önceliğiniz çocuklarımız olmalıdır. Kamu kaynakları çocuklarımızın sağlık, beslenme, barınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarına aktarılmalıdır.
Dezavantajlı bölgelerden başta olmak üzere tüm çocuklarımıza, tüm okullarda sabah ve öğle yemekleri ücretsiz olarak verilmelidir. Meyve ve süt ihtiyaçları ara öğünler olarak karşılanmalıdır.
Ücretsiz sağlıklı ve erişilebilir su olanağı bütün okullarımıza sağlanmalıdır.
Ücretsiz ulaşım ve barınma gereksinimleri karşılanmalıdır.
Çocukların sağlık takipleri dikkatle yapılmalı besin yoksunluğu kaynaklı bu raporlar kağıt üzerinde kalmamalıdır. Bu durumda olan çocuklar için destekleyici programlar hayata geçirilmelidir.
Yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşayan tüm ailelerin çocuklarına her ay düzenli olarak maddi eğitim ve gıda desteği verilmelidir.
Örgün eğitim dışına çıkan çocuklar tespit edilmeli, okullara geri dönüşleri sağlanmalıdır.
Çocuklarımızın salgınla, zamlarla, yoksullukla birlikte derinleşen eşitsizlik sonucu ortaya çıkan bilişsel, psikolojik kayıplarının telafisi için acilen hem akademik hem de psikolojik açıdan telafi eğitim programları bir an önce plânlanmalı ve başlatılmalıdır.
Herkesi çocuklarımızın ve memleketinizin geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz.