Baştan söyleyeyim; bu çağda dilediğin şeyleri vereceğine inandığın Tanrı, bunları vermediğinde isyan edip çatısmaya girmek tam bir ilk çağ geleneğidir.
İlkçağ insanı Tanrılarla savaştı, Ortaç insanı insanla, bu çağın insanı da kendisiyle savaşıyor.
Her yeni yıla girerken yeni umutlar depreşir içimizde. Bin defa gerçekleşmesi beklenen hayallerin devredildiği bir yanılgıdır yeni yıl…
Umut kırıcı gibi gelse de her aklı başında fâninin idrak edebileceği bir hakikattir yılbaşı gecesinin her şeyi değiştiremeyeceği…
Hayatın akışı bir gecede tersine dönmez, dönmeyecektir.
Takvim, insanoğlunun hayatı tanzim etmek, düzen kurmak için zamanı yüzyıl, yıl, ay, hafta ve gün gibi parçalara bölüp düzenli bir sırayla gösterdiği çizelgedir.
Daha başka bir şey değil, inanın.
Sosyal, ekonomik, dinî ve idarî amaçla yapılan bu düzenleme içinde insanın, birey olarak rolü yine kendisine bağlıdır.
Hangi yeni yılın ilk günü, yılın sonundan farklı olarak hayatınızı esaslı bir şekilde değiştirdi?
İç dünyanızda hangi kırıklıklar düzeldi ya da hangi başıbozukluklar yerine oturdu?
Her şey bir önceki gün gibi akıp gitti değil mi?
O halde yılbaşından mucizeler beklemeyin.
Bir de astroloji diye alan açanları, astronomi bilimiyle karıştırmayın.
Açık söylüyorum; Astrologlar büyücü, falcı gibi bir şey…
Kesinlikle sıra dışı insanlar, kabul… Hatta zeki denilebilir.
Astronomi, uzay bilimleri. Gökyüzünde, havada, atmosferde olup bitenleri inceleyen bilim dalı…
Her insanın hayatındaki olasılıkları sıralayan astrolog, geleceğe dair fikir yürütüyor. Çoğunun meydana gelmesi mümkün.
Söylediklerine umut bağlamayın veya karamsarlığa kapılmayın, sakın!
İÇİNİZDE YAŞATTIKLARINIZ
Eskiden beri içinizde ne yaşattıysanız, yeni yılda da o hayatınızın akışını o duygu, düşünce ve davranışlar belirleyecek.
Eğer “Ben değiştim” diyebiliyorsanız, neyi değiştirdiğinize bakın ve beklentiniz sadece oradadır.
Gözünüzü diktiğiniz bir dağın arkasında olağanüstü hayatın varlığına inandıysanız, o dağı aşmanız inandığınız şeyin gerçek olup olmadığını görmeniz gerekir.
Yeni bir yıl da, tıpkı arkası görünmeyen bir dağın eteğinde durup orada sizi huzur, sağlık ve mutluluğun beklediğini hayal etmek gibidir.
Hakikatle tek bağı sadece sizin içinizde yaşattıklarınızdır.
Zamanın, taraf tutmayan bir adaleti vardır. Herkese eşit…
Durup dururken size bir şey getirmez.
Sadece çaba gösterenler isteklerine kavuşabilir.
Hayali kurulan, “Yılbaşı gelsin…” teraneleriyle başlayan umutlar her takvim yaprağı düştüğünde tek tek kırılıp dökülecektir.
İçinizde ne varsa hayatınızda da o olacak.
Yeni yılın size vereceği bir şey yok.
Siz yeni yıla ne verirseniz onu alacaksınız.
Hayat planlarınızda gerçekleşmesini istedikleriniz, onun için yapılması gerekenleri yeni yıla bırakırsanız asla olmayacak.
Yine de biz dünyaya sağlık, barış, kardeşlik, erdem, sadakat, huzur ve mutluluk getirsin dileğimizi tekrar edelim.
Hayal etmeden yaşanmıyor.
“Ümit iledir cihanda her şey” diyerek hayata tutunalım.
Yeni yılın ilk günü, eski yılın son gününden farklı değil.
Umutlarınızı ertelemeyin.
Yeni istiyorsanız şu an yapın.
Yeni yıl size mutluluk sunmak için gelmiyor.
Siz yeni yılda kendinize, sevdiklerinize mutluluk çıkarabilecek cevheri içinizde taşıyorsunuz.
İçinizde yaşattığınız her şey gerçek olsun.
YORUMLAR