Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Zehra Başkaya Çavdar

Zehra Başkaya Çavdar yazdı: Bugünkü Aklınız O Gün Olsaydı Ne Yapardınız?

Ben ne yaptıysam aynısını yapmaya devam ederdim!

Evet belki, 13 yaşımdayken o çok sevdiğim çiçekli kloş eteğimi giydiğimde, hızlı hızlı yürürken ellerimle çarpıp da eteğimin uçlarını savurtmazdım.  Görüntünün çok komik olduğuna eminim. Ama yürümenin bile yavaş geldiği o yıllarda içimde çağlayan nehri de durduramazdım ki, nasıl coşkuyla uçuşmasın eteklerim.

Ya da belki, okumak için evden ayrıldığımda daha çok arardım annemi. Şimdi anlıyorum ki beni çok özlüyormuş. Ama daha yirmim de bile değilken, nasıl bilebilirdim bir evladın ne kadar özlenebileceğini? Bunu anlamam için önce evlat olmam gerekiyordu, sonra da anne.

Belki de her akşam geç saatlere kadar çalışmazdım. Güneş henüz gitmemişken çıkardım sokağa ve henüz lambalar yanmadan girerdim evime, gün ışığının perdelerdeki dansını izleyebilmek için… Ama yok, o zamanlar dansı sevmezdim, hem perdem bile yoktu.

Ya da belki hiç evlenmezdim, eğer bugünkü aklım olsaydı… Yo hayır. Bin kere hayır, elbette evlenirdim!

Evet, içime akan sessiz gözyaşlarımla canım yanmış olabilir. Eğer öyle olmasaydı bugün yanımda yürüyen küçük güzel adımlara ne olurdu?

Biraz daha düşünsem eminim bulurum, bugünkü aklım olsaydı asla yapmazdım diyeceğim bir şeyler ya da bugünkü aklım olsaydı kesinlikle yapardım diyeceğim şeyler. Ama ne gereği var ki?

O günkü aklım öyleymiş, öyle yapmışım. Böylece bugünkü aklıma ulaşmışım.

Hayatımda “Ah keşke…” demeyi bırakalı epeyce oluyor. Bıraktım, çünkü hiç bir işe yaramadığını gördüm. Pişmanlıklar sadece acı veriyordu. Acıyla da önüme bakmaya fırsatım olmuyordu. Bugünkü aklım, bir yandan acı çekerken bir yandan da kendine yeni yollar açamıyordu ve bu kısır döngü böylece devam ediyordu.

Bugünkü aklıma bu gün sahibim. Dün başka düşünceler içindeydim.

Dün dünkü aklım vardı ve tam da istediği gibi davrandı. İstediği ve hatta ihtiyaç duyduğu şekilde davrandı.  Yarın da diyecek miyim bugün için “Bugünkü aklım olsaydı…” diye?

Bugünkü aklıma dün olan aklım ile ulaştım. Dün döktüğüm her damla gözyaşı birikti ve bugün içinde yüzdüğüm aydınlık bir sahile dönüştü. Eğer onlar olmasaydı bu sahil de olmazdı.

Dün aşık olduğum yanlış insan bugün doğru olanı görmeme yardım etti.

Dün yaptığım fazla mesailer bugün her anımın ne kadar değerli olduğunu ve çalışmak dışında da yapacak şeyler olduğunu fark etmemi sağladılar.

Dün ihmal ettiğim dostluklar bugün ne kadar değerli olduklarını anlamamı sağladılar.

Dün uzun uzun kurduğum cümleler, bugünkü sessiz anlatıların gücünü gösterdiler.

Dün attığım kahkahalar bugün yenilerini doğurdular.

Dün verdiğim hak edilmemiş payeler bu gün hak edenlere hak ettikleri değerleri vermemi sağladılar.

Hayat pişmanlıklarla, keşkelerle harcanamayacak kadar değerli. Yanlış olan şeyler yaptıysak eğer, ki çok normal elbette yapacağız, ben çok yaptım. Yaptım çünkü;

            O zaman için doğru gibi görünüyordu…

            Yapmaya ihtiyacım vardı…

            Yanlış olduğunu hissediyordum ama yaptım…

            Şansımı denedim….

Bunlar ve benzeri daha pek çok durumdan dolayı yaptığımız şeyler yanlış ve istenmeyen sonuçlar doğurmuş olabilir.  Ama olan oldu. Ne yazık ki henüz zaman makinasını kullanamıyoruz. Yani olanı değiştirme imkanımız yok. Öyleyse; “Ah keşke!..”, “Bugünkü aklım olsaydı…” gibi cümlelerle daha fazla uğraşmayalım. Sonucu daha da dramatik bir hale getirmeyelim. 

Önümüze bakalım. Bugünkü aklımızla bugünü yaşayalım.

Bir orman köyünde yaşayan yörük bir kadınla tanıştım. Henüz kırkına bile gelmemişken anneanne olmuş. Uzun uzun sohbet ettik. Konuşmayı da seviyordu gülmeyi sevdiği gibi. Kendisine acı veren şeyleri bile anlatırken sonunda küçük bir kahkahası vardı. Sohbet evliliğe geldiğinde, “Bugünkü aklım olsaydı bu kadar erken evlenmezdim.” dedi ve ekledi, “Ama kızımı erken evlendirmedim. Oğlumu da evlendirmeyeceğim. Biraz daha büyüsün.” O güzel, bilge yürekli kadının bu cümlesi zihnimde şimşek gibi çaktı. Kendi pişmanlığı için yapabileceği bir şey olmadığının farkındaydı. Üstelik pişmanlıklar içinde ağlamanın bir işe yaramayacağının da farkındaydı. Onun yerine kendi tecrübesini çocukları için bir öğreti şeklinde kullanıyordu. Hem kendi çocuklarına güzel bir örnek oluyor, hem de çevresindekilere yol gösteriyordu.

Bu küçücük köydeki diğer kadınlar da üzüntülerini bırakmayı ondan öğrenmişler. Öyle dediler.

Öğrenmenin yeri ve zamanı yok. Yolumuzu aydınlatacak bilgi her an her yerden gelebiliyor. Yeter ki gönül gözümüz açık bir halde yaşayalım.

“ Bugünkü aklım olsaydı…” diye başladığımız cümleler bizim için birer ışık. Cümlenin içinde pişmanlıkla dolaşmak yerine başımızı kaldıralım ve aydınlattığı bu günümüzde yola devam edelim. Eminim bize öğrettiği çok şey vardır.

 Diyeceğim o ki; bugünkü aklım olsaydı da ne yaptıysam aynısını yapmaya devam ederdim!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER