Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Zehra Çavdar Yazdı: Şikayet Edince Ne Oluyor?

Çocuklarımızı yetiştirirken onlara verdiğimiz

Çocuklarımızı yetiştirirken onlara verdiğimiz öğütlerden birisidir; “Şikayet etme!”

Okulda öğretmenleri, evde biz sürekli onlara böyle söyleriz: “Arkadaşını şikayet etme, git sorununu kendin çöz.”

Çözüm bulamadığını farkettiğimizde de, ne deriz ona: “Konuşmayı denedin mi?”

Yani, çocuğumuza şikayet etmeyi bırakıp sorununu çözmesini öğütleriz. Bizlere de büyürken benzer öğütler verilmiştir.

O zamanlar bu sözleri dinler ve pek çok sorunumuza çözümler bulurduk. Şimdi neden yapmıyoruz? Neden sürekli şikayet ediyoruz?

Şikayet ediyoruz, öfkeleniyoruz. Çevremize, şikayetimizin sebebi olan kişi veya duruma sinirleniyor, söyleniyor ve daha çok şikayet ediyoruz.

Sonra kendimize acımaya başlıyoruz. Bu da bizi öfkeli yapıyor. Ve bu durumdan şikayet etmeye başlıyoruz.

Böylece bir döngü başlıyor. Ring çalışan belediye otobüsleri gibi, aynı duraklardan belirli aralıklarla geçmeye başlıyoruz.

Biz otobüs değiliz, değil mi?

Bizim seçim şansımız var, yolumuzu değiştirme şansımız var. Sürekli aynı çamurlara bulanmaya ihtiyacımız yok. Hep aynı çukurlara düşmeyebiliriz.

Çamurlu bir yolda yürürken üçüncü günün sonunda ne yaparız, artık dördüncü gün oradan geçmeyiz. Başka bir yol ararız. Buluruz da. Diyelim ki bulamadık, ne yaparız? Yolun en az çamurlu yerinden geçmeye çalışırız, çamurun üzerine taş veya tahta parçası koyup çamura bulanmamaya çalışırız, yedek ayakkabı alırız yanımıza, o da olmuyorsa iki poşet alır, çamurlu bölgeye gelince ayaklarımıza geçirir, çamurdan çıkınca da çıkarır ve en yakın çöpe atarız. Ve o çamura bulanmayız.

Evet, o çamura bulanmamanın yolları var. Nasıl bulduk bu yolları? Üzerinde düşünerek. Eğer sürekli şikayet etseydik ne olurdu? Çözümleri düşünmeye fırsatımız olmazdı ve şikayet ede ede o çamurun içinde yuvarlanmaya devam ederdik.

Sonuçta da ne olurdu biliyor musunuz? Hasta olurduk. Evet hasta olurduk. Hayır, öyle düşündüğünüz gibi çamura bulanıp üşüttüğümüzden değil, şikayet etmekten bağışıklık sistemimizi bozduğumuz ve vücudumuzun gücünü düşürdüğümüz için.

Bakın, şikayet bize farklı bir zarar daha verdi. Hem bizi çamura bulayıp günümüzü mahvetti, hem de vücudumuzun dengesini bozup bizi hasta etti.

Bilim insanları şöyle açıklıyor:

Beynimizdeki sinir topluluğu ‘sinaptik yarık’ diye adlandırılan bir boşlukla birbirinden ayrılır. Ne zaman zihnimizde bir düşünce oluşsa bir sinir, yarığı geçerek diğer sinire kimyasallar gönderir. Böylece bir sinirden diğerine elektrik sinyallerinin geçebileceği, düşündüğümüz bilgiyi taşıyan bir köprü kurulmuş olur ve düşünceler iletilir.

Aynı düşünce tekrarlandığında sinirler birbirine yaklaşır. Beynimiz, işini kolaylaştırmak için sinirleri birbirine iyica yaklaştırır ve benzer düşünceleri hızlandırır. Yani o ve benzer düşünceleri tekrar düşünebilmemizi kolaylaştırır. Mesele de burada başlıyor, beyin iyi veya kötü ya da faydalı veya zaralı diye yargılamadığı için sürekli düşünülen konuları farkeder ve onları daha da hızlı düşünebilmemiz için kendini buna göre ayarlar. Olumsuz şeyler düşündüğümüzde, mesela şikayet ettiğimizde ve bunu tekrarladığımızda beyin daha çok şikayet edebilelim diye çalışır!

Beynimizde bu şekilde negatif düşünce sinyalleri artırıldığında bağışıklık sistemimiz zayıflamış olur. Kan basıncı yükselir, kalp krizi, obezite ve diyabet riski artar.

Negatif olduğumuz zaman stres hormonu olan ‘kortizol’ salınır, böylece; öğrenme ve hafıza zayıflığı, kemik yoğunluğu azalımı, bağışıklık sistemi zayıfığı, hızlı kilo alma veya verme, tansiyon problemleri, kollesterol, kalp krizi ve benzeri pek çok hastalığa kapı açılır.

En azından başımız ağrır. Sürekli ağrır.

Kendinizi güçsüz hissediyor musunuz veya mutsuz, halsiz, canı sıkkın?

Mideniz ağrıyor mu? Yanma problemleri var mı? Hazımsızlık, kabızlık, ishal.

Başınız ağrıyor mu? Sersemlik hissi, baş dönmesi gibi sorunlar yaşıyor musunuz?

Şikayet ediyor musunuz? Havadan, hastalıktan, paradan…

E o zaman şu an durun ve biraz düşünün. Beyninize şikayet yerine çözüm üretebilmesi için fırsat tanıyın. O size ne yapmanız gerektiğini gösterecektir.