Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
derviscandeda

Zehra Çavdar’ın kaleminden: NİHAVEND

(Bir kitap hakkında sohbet)

“Macide işte, hep kafamı karıştırır. Allah onu bana düşüncelerimi koyduğum yerde bulamayayım diye vermiş.”

Sizi böyle düşündüren insanlar var mı hayatınızda?

Öyle birisiyle birlikte yaşamak nasıl olurdu?

Merak ederseniz size bir önerim var:

Nihavend’i alıp okuyun.

Nihavend bir kitap, yeni yazılmış, dumanı üzerinde bir kitap.  Sanmayın ki fırına da yeni konmuş, kek gibi hemen karıştırılıp fırına sürülmüş.

Hayır, öyle değil. Ev ekmeği gibi. En doğal unlar ve özenle hazırlanmış mayanın karıştırılması ile oluşturulan bir hamur. İyi kabarması için defalarca karıştırılmış, saatlerce beklenip tekrar karıştırılmış. Yoğurulmuş da yoğurulmuş, beklenmiş de beklenmiş. Hamur tam kıvama gelince de fırına sürülmüş.

İşte o ekmeğin fırından çıkması gibi; sıcacık, mis kokulu. Kafa karıştırıcı ve vaatkar.  Neyse ki vaat ettiklerini veriyor.

Ekmeğimi kendim yaparım. O yüzden biliyorum tam kıvamında bir ekmeğin ne kadar emek ve özen gerektirdiğini.  Ayrıca kendi kitabımı yazarken yaşadığım süreci hatırlayınca da bir kitap yazmanın sancılarını, sabırsızlık ve sabrını, kahramanlarıyla birlikte çıkılan yolculuğun zorlayıcılığını da bilirim.

Nihavend’i okuyun. Okuyun ki sayfalarındaki kağıt kokusuna karışan, hikayesindeki antikacı dükkanının kokusunu hissedin.

“Macide işte, hep kafamı karıştırır. Allah onu bana düşüncelerimi koyduğum yerde bulamayayım diye vermiş.”  Mevlüt’e bu sözleri söyleten kadının neler yaptığına bakın. Ayrıca Mevlüt diyor ki; “Macide bana durmadan bilimle açıklanamayan şeyler anlatır, inanmamı bekler. Allah onu bana hayatın göründüğü gibi olmadığını göreyim diye vermiş.”

Nihavent bir aşk romanı değil. Elbette içinde sevgi var, bolca sevgi. Aşk var, aile var ve bir antikacı dükkanının etrafında geçen hayat var. İster inanın ister inanmayın ama yaşanan bir hayat var.  Hem hangimizin hayatı tamamen inanılası bir düzlemde geçiyor ki?

Yaşam boyunca başımıza “Yok artık, bu kadarı da olmaz, bu gerçek değil.” Dediğimiz ne kadar olay geliyor.  Oysa gerçekler, yaşıyoruz onları öyle değil mi?

Nihavend’de gerçek ile gerçek dışılık, bilim ile metafizik karşılaşıyor. Tesadüf ile kader birbirine göz kırpıyor.

Hayat tesadüflerden ibaret midir? Yoksa tesadüf diye bir şey yok mudur? İşte burada kafalar biraz karışıyor Nihavend’i okuyunca.  Ama kafa karışıklığı iyidir. Merak ve sorgulamaya kapı açar ki bilgi içeriye girebilsin.

Kitabın yazarı Ş. Çağrı Barlok tanımaktan mutluluk duyduğum bir insan. Okumaktan bu kadar keyif alacağım bir kitabın onun kaleminden çıkacağını biliyordum. Ve işte, çıkıp geldi de. Üstelik ilk kitabı da değil Nihavend. Önceki kitabı ATRUKA İngilizce yazılmış ve henüz Türkçe’ye çevrilmemiş olduğu için okuyamamış olsam da bir gün onu da okumanın heyecanını sabırla içimde yaşatıyorum.

Gönlüne, gözüne, eline sağlık sevgili Ş. Çağrı Barlok. 

Not: İtiraf etmeliyim ki devamını bekliyorum. Okuma keyfinizi elinizden almamak için burada yazamadığım konular var, devamını merak ettiğim.

Not: Nihavend’i “dr.com.tr” ve “kitapyurdu.com” gibi çeşitli internet sitelerinden bulup satın alabilirsiniz.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER