Merhaba sevgili okurlarım,
Şimdi diyeceksiniz ki, yaşamı durdurmak ölmek demek… Fakat bu başlığı haber sayfalarında sürekli okuyoruz. ‘’Kar yağışı yaşamı durdurdu’’ , ‘’Kuraklık yaşamı durdurdu’’ , ‘’Sel felaketi yaşamı durdurdu’’ fırtına, yağmur ve bunun gibi birçok doğa olayına karşı bu başlığı görüyoruz. Burada bahsedilen yaşam telaşının ve rutin yapılması gerekenlerin aksaması. Yani ölüm değil. İşte benimde anlatmak istediğim bu. Yaşamın telaşını ve rutinlerini bir an durdurup kendimize bakmak. Buna bazen anda kalmak diyoruz.
Anda kalmak ne demek? Durmak, donmak veya hareketsiz kalmak mı? Bu yazımda bunu anlatmak istiyorum.
Yaşamımız, ya geçmişin anılarında veya geleceğin hayal ve kaygılarında ilerliyor. Şu anın kıymetini ve önemini görmeden. Zihnimiz sürekli olarak geçmiş ve gelecek arasında sürekli gidip gelerek bize yaşamı inşa ediyor. İnsan hayatta kalabilmek için hafızası sayesinde geçmiş bilgileri derleyip şu ana getiriyor. Örneğin; küçük yaşta ateşte elimiz yandıysa bugün ateşi gördüğümüzde onun yakıcı ve canımızı acıtacağını biliriz. Bu, hafıza sayesinde çok kısa sürede zihin alanında gerçekleşir. Yani zihin hafıza sayesinde geçmişe gider ve bilgiyi bu ana getirir. Bu durum insan ilişkilerinde de bu şekilde oluşur. Biriyle yaşadığımız olumlu ya da olumsuz durumlar hafızaya kaydedilir, sonra buna benzer durumlarda, hafıza yoluyla tekrar zihin alanına gelir ve şimdiyi şekillendirir. Soru şu; anımı yaşıyoruz, geçmişi mi?
İnsan ilişkilerinde yaşadığımız duygu durumlarında, yaşadığımız olaya karşı bir öğreniş gerçekleştiririz ve bununla karşımızdakini etiketleriz. Dünya sürekli değişim halinde, biz sürekli değişiyoruz. Fakat karşımızdaki hiç değişmiyormuş gibi onun etiketi aynen kalır. Bu geçmişe takılı kalmak ve onu yaşamaktır. Bu durum bizim hoşumuza gitmez ve kurtulmak için geleceğin hayalini kurarız. Mesela, bize kötü davranmış birini (iyi ve kötü göreceli kavramlardır) etiketleriz ve onu görmek istemeyiz. Bu durum, bize rahatsızlık verdiği için hayal gücümüzü kullanarak onun bizden özür dilemesini veya olaylar şöyle olsaydı, böyle olsaydı şeklinde düşünceler içine gireriz. Peki anda kalmak nasıl olacak?
Sadece bedeni veya duyguları ya da zihni kullanarak anda kalamazsınız. Tüm bunların bütünü kullanarak anda kalabilirsiniz. Bunun için Orijinal Yoga Sisteminde kullanılan çakra çalışmaları anda kalabilmeyi size sunar. Geçmişin yüklerinden sizi kurtarıp, geçeğin hayallerini boş verip elimizde olan şimdide sizi tutar. Çünkü geçmişte yaptıklarım şimdiyi, şimdi yaptıklarım geleceği şekillendirir. Çok basit ve her an yapabileceğiniz bir yöntemle yazımı sonlandırmak istiyorum. Gözlerinizi kapatıp burundan derin nefesler alıp verin. Nefesi gözlemleyin. Ne geçmiş ne de gelecek olacak. Şimdide ve anda kalacaksınız.
Sevgilerimle…
Ayrıca Orijinal Yoga Sistemi ücretsiz tanıtım çalışması için:
Yoga Academy Denizli – 0505 445 2337 – 0 505 629 0526
Yazan: Zeki GÜVEN – Yoga Antrenörü
*Kaynak: Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf, Felsefe Serisi kitaplarından…
YORUMLAR